YENİ BİR HAYAT
"Bilinçsizce kendi kopyalarını yeniden üretip duruyorsun. Önce düşün: Şayet bir çocuk doğurursan dünyaya bir armağan sunuyor olacak halde misin?
Ve sonra düşün: Bir çocuğa annelik ya da babalık yapmaya hazır mısın? Koşulsuz olarak sevgi vermeye hazır mısın?"
Bir arkadaşım benimle özel bir konuyu, kendisi için büyük bir sorun olan konuyu konuşmak istedi. En yakın arkadaşlarımdan olduğu için kendi sorunummuş gibi yardımcı olayı isterdim. İkimiz için de uygun zaman ve yeri belirledik.
Buluştuğumuzda beni görür görmez gözleri doldu. İçinde bulunduğu sorun kendisi için büyük, çözümsüz bir konu olduğu belli idi.
Bana direkt olarak "hamileyim" dedi. Kendini bırakıp ağlamaya başladı. "Bir bebeğim olsun istemiştim. Bebek içimdeyken duygularım, düşüncelerim, kaygılarım, korkularım, birden değişiverdi. Hazır değilim, kendimi hazır hissetmiyorum, doğurmak istemiyorum," dedi. "Doğurursam kendimi daha da kötü hissedeceğim, bundan eminim," diyerek bir süreliğine hiç konuşmadı. Kendisine nasıl yardım etmem gerektiğini bilmiyordum. "İçinden ne geliyorsa, sen ne istiyorsan o kararı ver, doğru olan bu olacak," dedim.
Ne büyük bir tesadüf ki, yanımda okuduğum, OSHO Çocuk adlı kitap vardı. Hatta bu kitap Osho'nun konuşmalarının kitaba dönüştürüldüğünden, tam da arkadaşımın yanıt bulacağı soru, bir başkası tarafından sorulmuştu. Altını çizmiştim, zira ben de çocuk doğurmanın hayatta en önemli kararlardan olduğunu çok iyi bilirdim.
Arkadaşıma bu sorunun bulunduğu sayfayı açtım. Kalın ve biraz daha büyükçe yazılmış soruyu okuyabileceği şekilde kendisine uzattım. Gözleri dolu dolu kelimeleri seçmeye çalıştı. Soru ilgisini çekmişti. Kendisini biraz toparladı. Giriş bölümü bile hemen kendi düşündüklerini pekiştiriyordu. Sonra bir süreliğine izin istedi ve satırları okumaya başladı. Konuşma sonrasında kitabın adını, yazarını ve yayın evini not alıp “Tümünü en kısa zamanda okumam benim için iyi olacak" dedi. Zira kendi düşüncelerini onaylayan bir yakınını bulmuş gibi sevinmişti. Bebeği içinden atmak için yaptığının vicdanı ile büyük bir savaş olduğunu biliyor ve bu savaşın yanıtını kitapta bulmuş olmanın sevincini yaşıyordu.
Soru şu idi: Hamileyim. Kürtaj yaptırmaya karar vermiştim ve bu karardan memnun olduğumu düşünmüştüm. Ama o zamandan beri bunu ne zaman düşünsem üzülüyorum.
Bu anlık bir üzüntü olacaktır. Eğer bir anne olmak istersen o zaman daha büyük sorunların içine girmek istiyorsun demektir. Çünkü bu bir kez çocuk olduktan sonra kolayca çözülebilecek bir mesele değildir.
Anne kendi gelişimini sağlayamaz, çalışamaz; çocuklara bakmak zorundadır. Sonrada zorluklar başlar.
Bir kez kendi gelişim işini bitirdikten sonra bu son derece iyidir. Bir çocuk boş zamana ait bir şey olmalıdır, o en son lüks olmalıdır. O zaman anne olmanın tadını çıkarabilirsin. Aksi takdirde bu karmaşa yaratacaktır. O yüzden sen karar ver. Seni kimse zorlamıyor, bu senin kararına kalmış: Eğer bir anne olmak istiyorsan o zaman bir anne olmak istiyorsundur. Ancak o zaman sonuçlarına da katlanırsın.
İnsanlar dünyaya bir çocuk getirmek istediklerinde ne yaptıklarının farkında değildir. Aksi takdirde kürtaja üzüleceklerine bunun için üzülürlerdi. Her iki olasılığı da sadece düşün: Çocuğa ne vereceksin? Çocuğa verecek neyin var?
Onun varlığına kendi gerginliklerini yetiştireceksin ve o seninkiyle aynı türden bir hayatı tekrar edecek. Psikanalizciye gidecek, psikiyatra gidecek ve tüm hayatı boyunca bir problem olacak. Tıpkı herkese olduğu gibi. Bir kişiye bütün ve sağlıklı bir varlık veremiyorsan, bir ruhu dünyaya getirmeye ne hakkın var. Bu bir suçtur! İnsanlar tersini düşünür: Onlar kürtajın bir suç olduğunu düşünür. Sana anne olma demiyorum; bir anne olmanın çok büyük bir sanat olduğunu söylüyorum, çok büyük bir başarıdır. Önce bu niteliği, içindeki bu yaratıcılığı, bu coşkuyu, bu kutlamayı yarat ve sonra çocuğu davet et. O zaman senin çocuğa verecek bir şeyin olacaktır. Ve sen hastalıklı bir varlık yaratmayacaksın.
Bir anne olmaya hazır mısın? Önemli olan budur. Eğer hazır olduğunu düşünüyorsan devam et: Çocuğu yap. Hazır olduğunda çocuk sahibi olmaktan mutlu olacaksın ve çocuk senin gibi bir anneye sahip olduğu için mutlu olacaktır.
İnsanların sorunu nedir? Bu tek bir şeye indirgenebilir: Anne. Çünkü anne psikolojik bir rahim sunmaya yeterli değildi, anne manevi bir rahim sunmaya yeterli değildi. Psikolojik olarak nevrozluydu, manevi olarak boştu. O yüzden çocuk için manevi besin yoktu, beslenemiyordu. Çocuk dünyaya fiziksel bir varlık olarak gelir, bir ruhu olmadan, merkezi olmadan. Anne merkezde değildi, çocuk nasıl merkezde olsun? Çocuk basitçe bir devamdı, annenin varlığının bir devamı.
Şayet bir insan bunun ne ifade ettiğini anlayabilirse çok daha az insan anne ve baba olmaya karar verecektir. Ve çok daha az insan anne ve baba olmaya karar verseydi çok daha iyi bir dünya olurdu. O daha az kalabalık, daha az nevrozlu, daha az hastalıklı, daha az deli olurdu.
Kendin Olma Özgürlüğü, ÇOCUK, OSHO. OVVO Basım Yayın Hizmetleri
Yener Balta, 30 Ocak 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder