2 Ocak 2014 Perşembe

ARKADAŞ ZİYARETİNDE


ARKADAŞ ZİYARETİNDE
Arkadaşımız ağır hasta, şu adını bile yazmak istemediğim hastalık...
Hepimiz moral olsun diye yılbaşından önce bir araya gelip birlikte ona
gidelim dedik. Haberi olmayanlara haber saldık.

Arkadaşımız neşeli, enerjisi bol, esprili, hayat dolu biri. Tümünü
tüketti hastalığı, tedavisi...

Herkes yapabildiğini yapıp, alabildiğini alıp, onu mutlu edecek küçük
armağanlarla geldi. Onbeş kişinin kalabalığı, neşesi, enerjisi
arkadaşımızı oturur hale getirdi. Küçücük bir sesten rahatsızlık duyan
o güzel arkadaşımız sesimize bile ses çıkarmadı. Ne kadar dikkat
etsekte yinede sesimiz yükseliyor, konuşmalar, gülüşmeler uğultuya
dönüşüyordu.

Masa yiyecek bakımından zengindi. Hepimiz işten çıkmıştık, dolayısıyla
karınlarımız açtı. Yaprak sarma, börek, çörek, kek, salata, yaş pasta
ve tümüne eşlik eden çay tamamladı masayı...

Ne zaman bir araya gelsek benden kısır yapmamı isterlerdi. Zira
doğduğum şehirden dolayı yaptığımı beğeniyorlardı. Bu sefer onları
şaşırtım. Bir önceki akşamdan minik minik çikolatalı köstebek pasta
yapıp götürmüştüm. Küçük pasta kağıtlarına koymuştum sunumu güzel
olsun diye... Kimse inanmadı benim yaptığıma, hazır bu diye... Bir
arkadaşım (ki bir gün önce telefonla konuştuğumuzda şu an pasta
yapıyorum yarın için demiştim kendisine.); "senin yaptığın pastadan da
yemek istiyorum bir tane bana verebilir misin?" deyince herkesi benim
yaptığıma ikna etmiştik.

Tuzlular yenmiş tatlılar tüketilmeye başlanmıştı. Bu kadar övgüyü
hakeden pastamdan yemek isteyen arkadaşlardan biri; şöyle baştan ayağa
beni süzerek "hımmm, neden böyle olduğun şimdi anlaşıldı" deyip
iltifat etmişti aklısıra kilolu oluşumu ima ederek... Bunları böyle güzel yapıp bir güzel
yiyordum onun demesiyle...

Yıllar önce annemin yaşadığı durumu şimdi ben yaşıyordum. Annem bizler
için yapmadığı yiyecekleri gelenleri memnun etmek için o güzelim
elinin tadını yaptıklarına geçirir, yiyen bir daha yemek isterdi. O da
"niye böyle olduğun anlaşılıyor!" laflarına çok maruz kalmıştı. Acaba
yapıp yediği için mi öyleydi, kiloluydu, hastaydı!..

Yazık... Ağızdan çıkan lafın nerelere gittiğinin farkında olmayan
düşüncesiz insanlar. Ya da iltifat ederken lafının nerelere gideceğini
bilemeyenler...

Yiyen tüm bayan arkadaşlar benden tarifini almak istediler.
Ben de şu an yazamam ama hepinize mail atarım demiştim.

Biraz önce benim makinemle çektiğimiz fotoğrafları ve pastanın
tarifini yazıp yolladım arkadaşlara. Ardından da; "A bu arada niye böyle olduğum
anlaşılıyordu ya, bakalım size birşey olacak mı? Sevgiler hepinize, afiyet
olsun... " yazmıştım.
YENER BALTA, 29 ARALIK 2013


Hiç yorum yok: