Okumak, Yaşamın Sırrına Varmaktır!
Oktay Akbal
Benim gibi kitaba sürgün bir yaşamı tercih eden biri için okumak bir ritüeldir. Bu yüzden kendimi bildim bileli hep bir kalabalık içinde yaşadım ve yaşıyorum da... Kimler var bu kalabalık içinde?
Kimler yok ki!
Dostoyevski'den Soljenitsin'e, Virginia Woolf'den Iris Mordoch'a, Goethe'den Günter Grass'a, Uşaklıgil'den Güntekin'e, Fatma Aliye Hanım'dan Ayşe Kulin'e, Şair Nigar'dan Gülten Akın'a, Sokrates'den Nietzsche'ye uzanan ve nicelerini de içine alan bu geniş dünyanın içinde yalnızlığın sözü mü olur?
Okuyarak edindiğimiz bu dostlar etrafımızda farkında olmadığımız bir hale oluşturur. Yaşama bakışımız, olaylara tepkimiz farklı bir anlam kazanır. Özgüvenimiz artar, karşımızdakine sevgi ve saygı ile yaklaşırız. Okumak, yaşam tecrübesiyle birleştiğinde ortaya çıkan "Bilge insan"dır. Bir toplumda bilge insanların çoğalması demek, o toplumun birbirine saygılı, hoş görülü, adil, dürüst, sevecen olması demektir. Böyle bir toplumdan üç kağıtçı, zorba, hırsız,uğursuz çıkmaz. Özetle, temiz bir toplum okuyan bireyler sayesinde oluşur.
Okudukça sivriliklerimizi köreltir, kendimizi yenileriz. Beynimizde, yüreğimizde biriktirdiklerimiz bize her insanın bir dünya olduğunu öğretir. Okumak, görünmeyen bir pencereden dışarı bakmaktır. Bakarken merak ederiz.Tanımak, bilmek,anlamak isteriz. Dünyaya, bilime, insana dair her şey satır aralarındaki yollarda saklıdır. Hangi yolda ne kadar yürüyeceğimize kendimiz karar veririz.
Mevlana, "Ey kardeşlerim! Sen fikir ve düşünceden ibaretsin.Senin varlığın bunlardandır. Geri kalan sinir ve kemiktir ki, onlar hayvanlarda da vardır" der. Fikir edinmek ve düşünmenin yolu "Bilmek"ten geçer. Bilmek de okumakla gerçekleşir. Okudukça bilir,bildikçe fikrimiz artar, fikrimiz arttıkça düşüncemiz gelişir. Dolayısıyla yalana, yanlışa, batıla inanmayız. Gerçeğin, iyinin,doğrunun, güzelin dünyasında varoluruz.
Okuyup da ne olacak? diyenlere en güzel yanıt,inadına okumak olmalıdır. Ancak bu sayede bizi Allah ile kandırmaya çalışanların iç yüzünü görür, yobazların, din tacirlerinin tuzaklarından korunuruz. Utanmazca dini kendi çıkarlarına alet edenlere karşı, kendimizi ve güzel dinimizi savunmak için tek çıkar yol elbette okumaktır.
Hala, "Okumak bana ne kazandırır?"diye soran varsa, "Okumakla insan olmayı kazanırız,gerçek insan olmayı..."*
Daha ne olsun?
* Oktay Akbal / Geçmişin İçinden say.172
Kimler yok ki!
Dostoyevski'den Soljenitsin'e, Virginia Woolf'den Iris Mordoch'a, Goethe'den Günter Grass'a, Uşaklıgil'den Güntekin'e, Fatma Aliye Hanım'dan Ayşe Kulin'e, Şair Nigar'dan Gülten Akın'a, Sokrates'den Nietzsche'ye uzanan ve nicelerini de içine alan bu geniş dünyanın içinde yalnızlığın sözü mü olur?
Okuyarak edindiğimiz bu dostlar etrafımızda farkında olmadığımız bir hale oluşturur. Yaşama bakışımız, olaylara tepkimiz farklı bir anlam kazanır. Özgüvenimiz artar, karşımızdakine sevgi ve saygı ile yaklaşırız. Okumak, yaşam tecrübesiyle birleştiğinde ortaya çıkan "Bilge insan"dır. Bir toplumda bilge insanların çoğalması demek, o toplumun birbirine saygılı, hoş görülü, adil, dürüst, sevecen olması demektir. Böyle bir toplumdan üç kağıtçı, zorba, hırsız,uğursuz çıkmaz. Özetle, temiz bir toplum okuyan bireyler sayesinde oluşur.
Okudukça sivriliklerimizi köreltir, kendimizi yenileriz. Beynimizde, yüreğimizde biriktirdiklerimiz bize her insanın bir dünya olduğunu öğretir. Okumak, görünmeyen bir pencereden dışarı bakmaktır. Bakarken merak ederiz.Tanımak, bilmek,anlamak isteriz. Dünyaya, bilime, insana dair her şey satır aralarındaki yollarda saklıdır. Hangi yolda ne kadar yürüyeceğimize kendimiz karar veririz.
Mevlana, "Ey kardeşlerim! Sen fikir ve düşünceden ibaretsin.Senin varlığın bunlardandır. Geri kalan sinir ve kemiktir ki, onlar hayvanlarda da vardır" der. Fikir edinmek ve düşünmenin yolu "Bilmek"ten geçer. Bilmek de okumakla gerçekleşir. Okudukça bilir,bildikçe fikrimiz artar, fikrimiz arttıkça düşüncemiz gelişir. Dolayısıyla yalana, yanlışa, batıla inanmayız. Gerçeğin, iyinin,doğrunun, güzelin dünyasında varoluruz.
Okuyup da ne olacak? diyenlere en güzel yanıt,inadına okumak olmalıdır. Ancak bu sayede bizi Allah ile kandırmaya çalışanların iç yüzünü görür, yobazların, din tacirlerinin tuzaklarından korunuruz. Utanmazca dini kendi çıkarlarına alet edenlere karşı, kendimizi ve güzel dinimizi savunmak için tek çıkar yol elbette okumaktır.
Hala, "Okumak bana ne kazandırır?"diye soran varsa, "Okumakla insan olmayı kazanırız,gerçek insan olmayı..."*
Daha ne olsun?
* Oktay Akbal / Geçmişin İçinden say.172
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder