1 Haziran 2018 Cuma

HEVESİMİ KAÇIRDILAR


HEVESİMİ KAÇIRDILAR

Hem de çok. Yazıda bulurum kendimi. Satırlarda kaybolurum. İçimden geleni yazıya dökmek rahatlatır.

O çok bilir okuyanlar, beni uzaklaştırdılar. Yok yok tabi ki beni etkilememeli, onu biliyorum.

Babamın şu sözü aklıma gelince rahatlıyorum. “Kim ne derse desin yazmaktan vazgeçme kızım.”

Bu sözü yeter bana babamın... O da aynı süreçten geçti, biliyorum. Biliyor ki söylüyor.

Herkes her şeyi bildiğinden öyle emin ki!..

Duyguların yazıya dökülmesi farklı bir durum. Kafada bin bir düşünce varken, bir süzgeçten geçirip yazıya dökmek duyguları, düşünceleri. Bunu yapabilen için kolay, yapamayan için zor... Belki de yazanlar zoru başarıyorlar.

Bir yandan da bakıyorsun, herkes yazıyor!

Bu durumun aynısı çocuk kitabı resimlerken de oldu.
“Gereksiz lekelere gerek yok!” dedi bir değerlendiren. Küçük tiplemenin yanaklarındaki iki pembe yuvarlak için. Sayısız çizeri izlemekteyim. O iki yuvarlak neredeyse tümünde...

Bazı bilenlere resimleyeceğim, öykü yarışmasına katılacağım yazılarımı yolladım. Onu çıkaralım, buna gerek yok, bunu niçin koydun, bu böyle olsa ne dersin gibi eleştirilerle öyküler öykülükten çıktı. Bu bir çoğunda benzer şekilde sürdü.

Çocuk resimlemeleri için de aynısı geçerli. Çocuk bundan anlar mı? Bu kelimeyi nereden bilsin. Bu çocuğu ürkütür. Sonuç böyle mi bitmeli?

Çoğunda haklı olabilirler, heves kaçıranlar. Bazı durumlarda eli kolu bağlıyor bu yorumlar. Hevesle başlayıp bitirdiğin çalışma ite kaka ilerliyor. Bu da beni engelliyor.

Buraları geçtim. Bir şekilde okuyarak, araştırarak, öğrenerek deneyimlerle aşabilirim. Gel gelelim en zor aşama. Hem benim çocuk kitaplarımda, hem öykülerimde, hem de babamın kitaplarında bir adım ilerleyemedim.

Babamın kitapları için çabalıyorum. Çünkü ben, kendiminkiler için o kadar iddialı değilim. Ama babamın kitapları için bir şeyler yapmalıyım. Babam bir umutla yazdı. “Bir gün yazdıklarım için kapınızı çalacaklar!” derken öyle emindi ki... Zaten son zamanlardaki çabası da bundandı. Öyle programlı çalışıyordu ki...
Birkaç yer ile görüştüm kitapları için. Birinde yaklaşık bir yılı kapsayan bir süreçte heyecanla bekledim. Hala da sonuçlanmadı ama sonuç belli...

Yayınlayacağından çok emin olduğum bir yayınevi de sadece babamın kitaplığı ile ilgilendi. Sandım ki tümünü basarız diyecek. Hatta babamın kitapları için, “tümü bir kitapta toplanabilir!..” dedi.

Editöre bahane, dağıtımcıya mazeretler...

5 NİSAN 2018
YENER BALTA

Hiç yorum yok: