HEVESİMİ KAÇIRDILAR
Hem de çok. Yazıda bulurum kendimi. Satırlarda kaybolurum.
İçimden geleni yazıya dökmek rahatlatır.
O çok bilir okuyanlar, beni uzaklaştırdılar. Yok yok tabi ki
beni etkilememeli, onu biliyorum.
Babamın şu sözü aklıma gelince rahatlıyorum. “Kim ne derse
desin yazmaktan vazgeçme kızım.”
Bu sözü yeter bana babamın... O da aynı süreçten geçti,
biliyorum. Biliyor ki söylüyor.
Herkes her şeyi bildiğinden öyle emin ki!..
Duyguların yazıya dökülmesi farklı bir durum. Kafada bin bir
düşünce varken, bir süzgeçten geçirip yazıya dökmek duyguları, düşünceleri.
Bunu yapabilen için kolay, yapamayan için zor... Belki de yazanlar zoru
başarıyorlar.
Bir yandan da bakıyorsun, herkes yazıyor!
Bu durumun aynısı çocuk kitabı resimlerken de oldu.
“Gereksiz lekelere gerek yok!” dedi bir değerlendiren. Küçük
tiplemenin yanaklarındaki iki pembe yuvarlak için. Sayısız çizeri izlemekteyim.
O iki yuvarlak neredeyse tümünde...
Bazı bilenlere resimleyeceğim, öykü yarışmasına katılacağım
yazılarımı yolladım. Onu çıkaralım, buna gerek yok, bunu niçin koydun, bu böyle
olsa ne dersin gibi eleştirilerle öyküler öykülükten çıktı. Bu bir çoğunda
benzer şekilde sürdü.
Çocuk resimlemeleri için de aynısı geçerli. Çocuk bundan
anlar mı? Bu kelimeyi nereden bilsin. Bu çocuğu ürkütür. Sonuç böyle mi
bitmeli?
Çoğunda haklı olabilirler, heves kaçıranlar. Bazı durumlarda
eli kolu bağlıyor bu yorumlar. Hevesle başlayıp bitirdiğin çalışma ite kaka
ilerliyor. Bu da beni engelliyor.
Buraları geçtim. Bir şekilde okuyarak, araştırarak,
öğrenerek deneyimlerle aşabilirim. Gel gelelim en zor aşama. Hem benim çocuk
kitaplarımda, hem öykülerimde, hem de babamın kitaplarında bir adım
ilerleyemedim.
Babamın kitapları için çabalıyorum. Çünkü ben, kendiminkiler
için o kadar iddialı değilim. Ama babamın kitapları için bir şeyler yapmalıyım.
Babam bir umutla yazdı. “Bir gün yazdıklarım için kapınızı çalacaklar!” derken
öyle emindi ki... Zaten son zamanlardaki çabası da bundandı. Öyle programlı
çalışıyordu ki...
Birkaç yer ile görüştüm kitapları için. Birinde yaklaşık bir
yılı kapsayan bir süreçte heyecanla bekledim. Hala da sonuçlanmadı ama sonuç
belli...
Yayınlayacağından çok emin olduğum bir yayınevi de sadece
babamın kitaplığı ile ilgilendi. Sandım ki tümünü basarız diyecek. Hatta
babamın kitapları için, “tümü bir kitapta toplanabilir!..” dedi.
Editöre bahane, dağıtımcıya mazeretler...
5 NİSAN 2018
YENER BALTA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder