20 Haziran 2016 Pazartesi

ATEŞ BÖCEĞİ

ATEŞ BÖCEĞİ

Günün kavuran, bunaltan sıcaklığının ardından gecenin az da olsa serinliğinde arka bahçede dolaşıyorum. Bitkilerin suskunluğu bana huzur veriyor. Güneşin altında nasıl dayandıklarını merak ediyorum. Kurutan, yakan, kavuran bir sıcak var havada...

Gecenin hayran olduğum serin karanlığında, toprağın üzerinde fosforlu bir ışık beni kendine doğru çekiyor. O parlaklıktan, o minicik fosforlu yeşil ışıktan kendimi alamadım. Çok çok uzakta gök yüzünde gördüğüm mini minnacık bir yıldız parıltısı toprağa mı düşmüştü? Bu yanılsamama az çok tahmin ettiğim ateş böceği dedim. İnanılır gibi değildi. Bir küçük ışık parçası. Olabildiğince parlak, fosforlu ve yemyeşil... Bunu, böceğin çıkardığını düşündükçe aklım almıyor, inanasım gelmiyor...

Yanına yaklaşmamla ışığı gözümü almıştı, tehlike olarak algıladığından ışığını söndürdü, görünmez oldu. Fotoğrafını çekmek için makinemi alıp gelmiştim. Fotoğrafladım. Hem flaşlı, hem flaşsız... Flaşsız, gözümle gördüğümün aynısıydı. Fotoğraf karesinde olan siyahın tam ortasında minicik parlayan fosforlu yeşil ışık... Flaşlıyı yazmayacağım, tahmin etmişsinizdir, çirkin mi çirkin bir böcek...

Neyse ki her an, her merak ettiğimizi araştırabileceğimiz ortam elimizin altında... Eşini bulmak için ışıklarını yakarlarmış. Erkeği uçar, dişisinin kanadı yokmuş. Hatta bir bölgede kurbağalar bu böcekleri o kadar çok yemiş ki kurbağalar da ışık saçmış. Başka bir bölgede ağaçlarda sayısız çokluklarından, ışıkları yanıp söndüğü için uzaktan ağaçlar yanıyor diye söndürmeye koşmuşlar. Sağladıkları enerji %100 ışığa çevirirlermiş. Bu insanoğlunun bulduğu enerji çeviriminde bile % 10’larda kalıyormuş. Bu mucizeyi bilim adamları henüz çözememiş. 

Bir canlının ışık saçması!..

Böceğin özelliğinin birkaçını sizlerle paylaştım, meraklananlar devamına zaten bakarlar...

20 Haziran 2016

YENER BALTA

Hiç yorum yok: