1 Temmuz 2024 Pazartesi

SAÇMASAPAN

 SAÇMASAPAN

Herkes, herkesin fikrini çürütüyor. Kimse kimsenin fikrine saygı duymuyor, duymadığı gibi ciddiye de almıyor. 

 

Herkesin doğrusu kendi bildiği. 

 

Ortaya bir fikir atılıyor, fikir olabilir mi denmeden olmayacağı üzerinde konuşuluyor.

 

Ortaya atılan fikri onaylanmadığı gibi, kendinin fikri olmayanlar... 

 

Olabilirliği üzerinde düşünmeden, hemen onay bekleniyor! deyip, kendi pasiflik ve acizliğini belli etmeler. Bunun da farkında olmamak...

 

Saygıdan bahsedenler en çok saygısızlık ediyor. Ciddiye alınıp dinlenmiyor, dinlense de kısa sürede söz kesiliyor. 

 

Sıkılıyor, sıkılmamak için bir şey yapılmıyor. Boş zaman insanı yıpratıyor. Bir şeyle uğraşmayınca da zihin kurup duruyor.

 

Uzaklaşmak, belki de kaçış, birilerinden, bir şeylerden... 

 

Hesaba alınmayışlar, söylesin dursunlar. Kendini haklı çıkarmak için başkalarını haksız yere sokmalar...

 

Yanlışı kendinde aramayıp, başkasında aramak ve geçmişte yapılanlara mal etmek...

 

Bir dost; “ana gibi, baba gibi,” ne eş, ne arkadaş, ne kardeş... hiç, hiçbiri o özel insanların yerini tutamaz. 

 

Ana babayı bile eleştiren insanlar... Ah ah...

 

Ana baba gitti!.. Dert bitti, öyle mi? Dert miydi onlar? Öyle san! Asıl dert sensin, derdine yan!.. Tabi kendinin farkına var önce!...

 

Hepsi saçma, yaşamak!.. Bu mu yaşamak yarım yamalak? 

 

Herkes onun peşinde. Al, oldu diyelim. Hıhh... Daha da değil mi? Yetmez, yetmez hep daha daha...

 

Azla, olanla yetinmeyi bil. Bize bu öğretildi. Kimin umurunda, kendini var edecek onunla! Bu bir yanılsama!..

 

Yeniye açık olmayıp, bir de iyice kapatanlar kendini...

 

İyiyi güzeli paylaşmayıp, başkasının olumsuzluğunu ballandırarak anlatanlar...

 

 

Sıklınca yazar bazıları,

 

YENER BALTA, 

14 ARALIK 2015

 

 

 

 

Hiç yorum yok: