KARDAN ADAM
O
sabah Gigi’nin biraz ateşi vardı. Annesi işe gitmek zorundaydı. Gigi’nin okula
gitmesi doğru olmazdı. En iyisi anneannesine bırakmaktı. Orada Gigi iyileşir
diye düşündü annesi. Anneannesi ona sıcak çorba yapar, nane limon kaynatır, bütün
gün dinlenirse hemencecik iyileştirirdi.
Hava
çok soğuktu. Kar serpiştiriyordu. Güneş kaç gündür kendini hep gizlemişti. Gigi
kış mevsimini de çok seviyordu. “Kar ne zaman yağacak?” diye sık sık soruyordu.
Annesi
ve Gigi’nin çantasına birkaç eşyasını koyarak evden çıktılar. Evleri birbirlerine
çok yakındı. Gökyüzüne bakarak yürüyen Gigi’ye annesi, “düşeceksin!” diyerek
dikkat etmesini söyledi. Gigi bir an önce kar yağsın, her yer bembeyaz olsun
istiyordu. Çünkü en anne isteği kardan adam yapmaktı.
Anneannesi
telefonla aldığı haberle kapıya çıkmış bekliyordu. Anneannesi onu kucakladı.
Annesi iyi günler dileyerek işe gitmek için ayrıldı.
Anneannesi
ona pencere kenarındaki yatağı hazırlamıştı. Gigi pijamalarını giyip sıcacık
yorganın altına girdi. Pencereden gökyüzünü görebiliyordu. Bu onu çok mutlu
etmişti. Karın yağışını izlemek hoşuna gidiyordu. Uçuşarak inen minicik kar
taneleri, yere yaklaştıkça kocaman oluyordu. Düşen kar tanelerini pamuktan
koparttığı tutamlara benzetmişti. Kar lapa lapa yağıyordu. Pencerenin kenarı hafiften
kar tutmuştu bile.
Nane
limon kaynatmıştı anneannesi. Nanenin kokusunu, limonun ekşi tadını pek
sevmezdi. Biraz mırın kırın etti ama, bir an önce iyileşmek için içmeye söz
verdi. Yatarken kitap okumak istedi. Birkaç sayfa okuduktan sonra uykuya daldı.
Anneannesi
odadan sessizce çıktı. Uyandığında sıcak çorba içmesi iyi olur diye düşündü.
Mutfağa çorba yapmaya gitti.
Aradan
birkaç saat geçmişti. Gigi’nin çığlık atışını duydu. Telaşlı adımlarla anneannesi
odaya gitti. Anneannesi korkmuştu, onun o halini görünce içi rahatladı.
Gigi,
“yaşasın, yaşasın!” diye bağırıyordu. Gigi sevinç içindeydi.
“Kar
tutmuş, hadi bahçeye çıkalım” dedi.
Anneannesi,
“olmaz Gigi, bugün olmaz.”
“Ben
kardan adam yapmak istiyorum ama anneanne...”
“Bu
soğukta dışarı çıkarsan daha kötü olur, iyileşemezsin.”
Gigi
buna çok üzüldü, biraz nazlandı. Ne kadar nazlansa da anneannesi hayır dedi.
Gigi yatağında otururken yorganı kafasından aşırmıştı. Yatağın içinde küçük bir tümsek gibi
duruyordu. Gigi’nin bu görüntüsü biraz komik olmuştu. Anneannesi Gigi’nin bu haline tebessüm etti.
Anneannesi
Gigi’nin üzülmesine dayanamadı. Aklına ona sürpriz yapmak geldi. Dolaptan bir
tabak, buzdolabından birkaç zeytin ve bir küçük havuç aldı. Bahçeye çıktı, iki
tane kartopu yaptı. Biri diğerinden birazcık annetü. Üst üste koydu. Ağacın kurumuş
dallarından birkaç tane kırdı. Gövdesine yerleştirdi. Bu dallar kardan adamın süpürgesi
oldu. Zeytinleri yiyip çekirdeklerinden göz yaptı. Diğerlerini de düğme diye
yerleştirdi. Havuç kardan adamın burnu
oldu. Anneanne kardan adama şöyle bir baktı, kendisinin de hoşuna gitti. “Gigi
bunu gördüğünde çok sevinecek” diye mırıldandı. Küçük tabağın üzerindeki kardan
adamla Gigi’nin odasına gittiğinde “sürpriz” diye bağırdı. Gigi yorganın kenarından
gizlice baktı, sevinç çığlığı attı.
“Çok
güzel olmuş anneanne, bu benim mi?” dedi.
“Çok
teşekkür ederim” dedi.
Anneannesi,
Gigi’nin çantasından çorabının tekini aldı. Kardan adamın boynuna doladı.
“Çok
güzel oldu kardan adamım anneanne” dedi.
“İyileşir
iyileşmez birlikte yaparız tamam mı Gigi?” dedi anneannesi...
Gigi,
“içeride kardan adamım eriyecek ama!” diyerek kaygılandı.
Anneannesi
pencereyi açtı, pencere kenarına kardan adamı ona bakarmış gibi koydu. Gigi çok
mutlu olmuştu.
Anneannesi,
“hava oldukça soğuk, kardan adam dışarıda erimez” deyip, pencereyi kapattı.
Gigi,
hem karın yağışını izliyor, hem kardan adamına bakıyor, hem de kitabını
okuyordu.
Yener
Balta, 14 EKİM 2016