NOKTA
Nokta,
çizgiye dedi ki;
Sen bensiz
olamazsın!
Çizgi,
düşündü!
Bal gibi de
olurum.
Olamazsın...
O lu rumm...
Senin
başlangıcın benim. Bensiz bir “çizgi” olamazsın!, dedi nokta.
Çizgi
düşündü, düşündü!..
Haklısın
galiba, dedi noktaya.
Ama istesem senden
yapabilirim.
Nasıl? Dedi
nokta.
Bak şimdi!
İşte bir
nokta. (Küçük bir spiral çizdi.)
Nokta buna
kahkahalarla güldü.
Bu bir nokta
değil.
Çizgi şaşkın şaşkın
baktı.
Bu bir spiral, dedi nokta.
Çizgi,
noktasının kabul görmediğine üzüldü.
Madem öyle
bak şimdi, dedi çizgi.
Aklına yeni
bir fikir geldi.
Bir yuvarlak
çizdi. İçini karaladı çabucacık.
İşte, bu bir
nokta.
Nokta
gülümsedi.
Belki, dedi
nokta. Ama bu içi dolu bir daire.
Çizgi başını
öne eğdi. Yine nokta çizememişti.
(Dik bir çizgiyken, kıvrıldı top gibi yuvarlandı...
Tam bir noktayı andırmıştı hızlı hızlı ilerlerken...)
Nokta
çizginin üzülmesine dayanamadı.
Ama ben
noktalardan çizgi yapabilirim, dedi nokta.
Nasıl? dedi
çizgi.
Bak şimdi;
Bu bir nokta
ve dümdüz çiziyorum.
Çizgi, baktı.
Düşündü!..
(Boş bir kağıda kıvrılıp top gibi düştü. Bir doğru
boyunca yuvarlandı. Düz çizgi oluşturdu. Arkasında
kırık çizgiler bıraktı. Bir arka sayfaya eğri çizgi olarak devam etti.)
Ah senin bu
hallerin dedi nokta. Gülümsedi.
Noktadan
nasıl çizgi olur göstereceğim sana.
Nokta kağıda
pat diye düştü. Yuvarlandı, yuvarlandı, yuvarlandı... Ardında çizgi oluşturdu.
Noktanın başı
döndü.
Bak gördün mü
bu bir çizgi.
Çizgi, baktı
düşündü!
Sanırım
haklısın, sensiz bir hiçim nokta...
Çizgi başını
öne eğdi.
Aslında, dedi
nokta;
Sen ve ben
bir bütünüz.
Ne sen bensiz
olabilirsin,
Ne de ben
sensiz...
24 KASIM
2018, YENER BALTA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder