1 Ekim 2007 Pazartesi

POLİTİKA GÜÇ ARZUSUDUR

POLİTİKA GÜÇ ARZUSUDUR

Bana soruyorlar “ne zaman politika hakkında yazacaksınız” diye. Bunun cevabı hiçbir zaman. Çünkü herkesin bildiği ve çoğumuzun farkına bile varamadığı politikayı kastettiklerinden emin olduğum için ilgi alanım değil. Kastedilen politika sınıflandırması için yaşanılan olayları daha derinden takip etmeliyim ki, politika yapanların üzerine kendi yorumlarımı yazabileyim. Ama dediğim gibi politika hiç mi hiç ilgimi çekmemekte. Belki şu soru akla gelebilir, seni yönetenlere neden bu kadar ilgisizsin diye. Bana gereken kadarını bildiğimi düşünüp, o konu üzerinde yazılması gerekenleri benden daha bilgili ve ilgili kişilerin yorumlarına bırakıyorum.

Politika için burada çok severek okuduğum “OSHO”nun kitaplaştırılmış söyleşilerinden politika için düşüncelerine birkaç paragraf alarak yeri geldiğince yer vereceğim.

Bu düşüncelere tamamen katıldığım için de politikacıları ve politikayı bu şekilde düşündüğüm sürece benim dışımda gelişecektir. Kendi yaşantım çerçevesinde de politikaya yer vermediğim sürece kendimi başarılı hissedeceğim. Zira politika benden çok uzakta.

“Siyaset dünyası temelde içgüdüsel seviyededir. Orman yasalarına aittir. Güçlü olan haklıdır. Politika neredeyse tek bir matematiksel formüle indirgenebilir: Politika güç arzusudur.”

Politka aslında bizim bildiğimiz siyasetle kısıtlı kalmayıp, ne zaman birileri diğeri üzerinde güç gösterisi yapıyorsa orada politika vardır. Yani meydanlarda gövde gösteri yapan politikacılar, ülkeyi yöneten liderler, parti yöneticilerinin yaptıkları ile dar bir çerçevede kalmıyor. O kadar yakın ki bize yaşantımızda heran politika ile iç içe yaşıyoruz.

Politika aslında anlaşılandan daha kapsamlıdır. Erkekler tarih boyunca kadınlar üzerinde bir politik strateji uygulamış ve kadınların erkeklerden daha düşük seviyede olduğunu söylemişler. Kadınlar bu konuda ikna olmuşa benziyor ki erkeklerin kendi koydukları kuralları bir güç gösterisi olarak kabul ettikleri yetmiyormuş gibi bir de kadınlara kabul ettirmişler.

“Kadınlar ne erkeklerden düşüktür, ne de onlardan üstündür. Onlar insanlığın tamamen farklı iki kategorisidir, kıyaslanamazlar. Onları kıyaslama düşüncesi bile aptalcadır ve kıyaslamaya başladığın zaman, işin içinden çıkamazsın.”

Dünyanın neresine gidersek gidelim, kadınlar her zaman erkeklerin yanında ikinci sınıf insan uygulaması görmektedir. Eğer kadın ve erkek eşit olsa idi ne olurdu, bence erkekler kendilerinin var olan güç duygularını kadınlar üzerinde gösteremediğinden kendi içlerinde daha bir çatışacaklardı. Sanırım doğalarında var!.. Kadınlar erkeklerden sadece kas gücü olarak zayıflar, onun dışında bir fark yok ortada. Bir de erkeklerin kendilerince koydukları farklılıklarla; kadınların kısa boylu ve daha zayıf olmaları, erkekler tarafından engellenerek her konuda başarı gösterememeleri. Kadına istenilerek verilen tek sorumluluk ev kadınlığı. Kadının üstlendiği hiç bir görevi erkek üstlenemez. Ev işi ile ilgilenemez, bebeğe bakamaz, erkekler erkek olarak kendileri ile ilgilenemez... Yapsa da çok kısa bir süre sonra herşeyi akışına bırakır, sorumluluğu üstlenemez.

“Sorumluluk her zaman daha üst düzeyde olanda bulunur.”

Kadınlar bu kadar bastırıldığı halde her konuda erkeklerden daha güçlüler. Ve erkekler bunu daha çok başında fark ettikleri için, en başından kadınları engellemişler.

“Kadınların daha çok sorunu var. Kendi sorunları ve erkeklerin onlar için yarattığı sorunlar.”

“Birinin devlet, hükümet ve benzeri şeylerle ilgilenmesi gerekmiyor. Her güç saplantısı seni bir politikacı yapar. Karısından üstün olmaya çalışan bir koca da.”

Yaşantımızın hangi aşamasında olursa olsun hep bir güçlü olma, diğerinden üstün olma mücadelesi var, iş yerinde yaşınılan ast üstlükler, arkadaşlık ilişkisinde ben sen çekişmesi... Ama kimse asıl uğraştığı konu ile ilgilenmez her nedense de herkes işin politikası ile ilgilenir.

“Herkes bir merdivenin basamağında daha üste çıkmaya çalışırken, diğeri onu paçasından tutup aşağıya çekmeye çalışır. Daha üstekiler ise onlarla aynı seviyeye çıkmaması için kafasına basar.”

Eğer iyi bir gözlem gücüne sahipseniz, merdivenin hangi basamağında olursanız olun, bu durum her alanda, her yerde ve her basmakta yaşanmaktadır. İnsanın doğasında olsa gerek ki, sürekli dahasını istediğinden akla gelmeyecek her türlü yolu dener, diğerinden daha yüksekte ve daha üstün olmayı hedefler.

Benden…
30 MAYIS 2006

Hiç yorum yok: